Türkiye Ekonomisinin 2025 2. Yarı Görünümü: Riskler, Fırsatlar ve Sinyaller

Analiz · 07 Aug 2025 · Okuma: 16

2025’in ilk yarısında Türkiye ekonomisi, bir yandan enflasyonu dizginlemeye çalışırken diğer yandan büyümeyi tamamen kaybetmemek için ince bir denge yürüyüşüne çıktı.
Peki yılın ikinci yarısında tablo nasıl şekillenecek? Gelin, enflasyondan faize, kurdan büyümeye kadar ana başlıklara birlikte bakalım.

Enflasyon: Yavaşlama Var Ama Risk Hâlâ Masada

Haziran 2025’te TÜFE yıllık %38 seviyesine geriledi. İlk bakışta umut verici görünüyor; ancak çekirdek enflasyon hâlâ yüksek ve hizmet sektöründe fiyatlar kolay kolay geri gelmiyor.
Yıl sonu beklentisi %30-32 bandında olsa da ücret artışları ve kira zamları talep tarafını canlı tutuyor. Bu da enflasyonun “kalıcı” hale gelme riskini artırıyor.

Faiz Politikası: Sıkı Dur, Erken İndirime Kapılma

Merkez Bankası, yılın ilk yarısında politika faizini %50’de sabit tuttu. Bu duruş, “sıkı para politikası” mesajını güçlü veriyor.
Piyasada faiz indirimi söylentileri dolaşsa da, enflasyon %30’un altına inmeden bu adım pek olası görünmüyor. Bankaların kredi muslukları hâlâ temkinli açık, mevduat faizleri ise %45-50 bandında.

Döviz Kuru: Dengeye Geldik Ama Kırılganlık Bitmedi

Dolar/TL, haziran sonunda 36,20 civarında dengelendi. Rezervler 110 milyar dolar seviyesine ulaştı, CDS 280 baz puanın altına indi.
Yabancı yatırımcı girişleri TL’yi desteklese de, küresel faiz kararları ve jeopolitik gelişmeler hâlâ en önemli kırılma noktaları.

Büyüme: Kontrollü Genişleme

2025’in ilk çeyreğinde büyüme %4,1 geldi. Ancak yatırımlar durgun, net ihracat negatif katkı veriyor.
Yıl geneli için %3,2 – %3,8 arası bir büyüme bekleniyor. İç talep, kontrollü şekilde genişlerken global ekonomideki yavaşlama ihracatı baskılıyor.

Dış Ticaret ve Cari Denge: Turizm Güçlü, Enerji Faturası Hafifledi

Enerji ithalatındaki %15’lik düşüş ve turizm gelirlerindeki artış, cari açığın 12 aylık bazda 25 milyar dolara gerilemesine yardımcı oldu.
Ancak Euro Bölgesi’ndeki durgunluk, ihracatta bir miktar fren etkisi yaratıyor.

Riskler ve Fırsatlar Kısaca

  • Riskler: Hizmet/kira baskısı, yatırım iştahsızlığı, global yavaşlama

  • Fırsatlar: Güçlü turizm gelirleri, enerji ithalatı azalması, rezervlerde toparlanma

Ne Yapmalı?

  • Şirketler: Döviz pozisyonlarını koruma altına almak, maliyet kontrolünü sıkı tutmak

  • Yatırımcılar: TL varlıklarda dengeli portföy, hisse ve tahvili birlikte düşünmek

  • Bireyler: Mevduat faiz avantajını değerlendirirken harcamaları planlamak

Son Söz:
2025’in ikinci yarısı, ekonomide “ince ayar” dönemi olacak. Sıkı para politikası ile mali disiplin korunursa ve yapısal reform adımları netleşirse, güven ortamı yeniden inşa edilebilir.

Paylaş:

Benzer Yazılar